Bundan bir ay kadar önce, durup dururken, yani işte o hani, gökten zembille düşen şeylerden biri başıma düştü; canım şair, Zeynep Arkan İkrar ve Orada Merhamet Varmış adlı iki şiir kitabı mevcut. Ayrıca, şiir konusunda ufkumu açan ders hocam; yazdıklarımı edebi anlamda yorumlayan-eleştiren ilk yetkin kişi. İnsanın, yazdıklarımı bi okur musunuz, yorumlar mısınız, gömülecekse beraber kazalım mı toprağını diyebileceği yetkinliğe sahip bir insan dahi tanımıyor oluşu ne kötüymüş. Bunun farkına varışım bir miktar üzdü beni. Edebiyata ilgi duyarım fakat edebi çevrem yoktur benim. Hani bu baba çevre; dergi, editör, eleştirmen, yayıncı vs. Kendini eksik hisseden çoğu insan için böyledir bu durum. Olagelmiş her düzenin içinde bir hiyerarşi yok mudur hem. Öyle herkes her yerde kabul görmüyor. Gerçi kabul görünürlükte göreceli. Belirli hegemonyaların girdabında nasıl dönmesin bu çark, nasıl kırılmasın dişlerin. Zeynep Arkan'lı hikâyemde yolum, Hayriye Ünal'la kesişti. Kitapları daha henüz...