Ana içeriğe atla

Anarşist Ütopya




Anarşist Ütopya Mülksüzler.
Olası bütün evrenler içinde oluşturulan bütün ütopyalardan haberimiz var, onu geçtik distopyaları bile okuduk.
Neden.?
Bunca kargaşalık içinde aradığımız ne. Neyi görmek istiyoruz. Olası mükemmel toplumu?
Memnuniyetsizlik mi bu hâl.?
Eşinizde sevdiğiniz beş özellik.?
-Bazen rahatsız etse de mükemmeliyetçiliğin.
-Neden rahatsız ediyor bazen?
-Çünkü her şey mükemmel olamıyor canımın içi.

İki olası evren var Mülksüzler'de. Biri Urras diğeri Annares. İsimlerinin hiç önemi yok aslında. Zibilyon tane de evren olabilir hakeza.

En bilineni Thomes More'un Ütopyası. İnanmak istemiştim onu ilk okuduğumda güzel topluma. Fakat bazı unsurları uymadı bana. Uymuyorsa, sanırım cidden başkalarına da hiç bir şey uymuyor olabilir. Yoksa o zaman iyi toplum yok mudur?

Annares'i Ursula K. Le Guin'nin, eşitlik unsuruyla ütopyaydı evet. Özgürlüğün, birbirlerine karşı sorumlu olmaktan geçtiğinden bahsediyordu.

"Seni güç kullanarak engelleyen mi var? Burada güç kullanılarak mı tutuluyoruz. Hangi güç- hangi yasa, hangi hükümet, hangi polis? Hiçbiri. Yalnızca kendi varlığımız, Odo'cular olarak kendi doğamız. Senin doğan'da Tirin, olmak var benimkinde Shevek olmak, ortak doğamızda ise birbirimize karşı sorumlu Odo'cular olmak var. İşte bu sorumluluk bizim özgürlüğümüz. Ondan kaçmak özgürlüğümüzü yitirmek olur. Sorumluluğun ve özgürlüğün, seçeneğin olmadığı, yalnızca yasaya uymaktan oluşan sahte bir seçeneğin veya yasaya uymamayı izleyen cezanın olduğu bir toplumda yaşamak ister miydin ? " (Syf:46)

Fakat tam anlamıyla ütopya değildi. Açlık ve yoksulluk vardı. Urras, yani bizim dünyamıza çokça benzer olan bu evren onlar için fazla israfçı, aşırı kapitalist, çirkin, yozlaşmış.

Tahammüllerini zorlayan şey açlık değildi fakat asla, Urras'tı.

-

Kitabın kahramanı fizikçi Shevek. Ardışıklık kuramını inceleyen bilim insanı.

Çıkarların bilimi kullanmak istediği evrenlerde, nereye gitseniz duvar fakat, yapamadı Urras'ta. Sığamamıştı Annares'e de zaten.

İsterseniz tüm olası evrenlerde yaşama hakkınız olsun yine de duvarları var her birinin, sığamıyor sığamayan hiç birine.

Olası tüm evrenlere gidebilme hakkınız olsun, nereye gidersiniz ki?

Kusursuz toplum var mıymış?

"O zaman, insanlar hâlâ bu kadar saldırgan ve nefret dolu olurlarsa canları cehenneme deriz- anarşistlerden korkan bir anarşist toplum ne işe yarar? Gidip Yalnız'da, Yukarı Sedep'te, EnÇok'ta yaşarız, gerekirse gidip dağlarda yalnız yaşarız. Yer var. Bizimle gelecekler olacaktır. Yeni bir topluluk kurarız. Toplumumuz politikaya ve iktidar mücadelesine giriyorsa, o zaman biz toplumdan çıkarız, gidip Annares'in ötesinde bir Annares, yeni bir başlangıç yaratırız. Ne dersin?” (syf:322) 

Ursula K. Le Guin - Mülksüzler

Ben varım.


..



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

his soykırımı

yapamıyorsan yapamıyorsundur. dimağın çünkü ısrarsız/ ve diğer her şey gibi sonunu bilemediğin bir kaos içinde büsbütün avuçlarında parıldayan hengamenin götürdükleri ile yüksünük, savruk, süreğen bir çağrışım yılgın ve üstelik son sürat giderken bu yılgıyla, sızlıyor burnun, içindekilerle dolu kafan ağır, güne dönen yüzün sararık, tırnakların mor ve pek çok şeyi yitirdiğin o günün akşamı aidiyetin siliyor her şeyi /block/daha fazla block/ biliyorsun korkak olmanın sırası değil, akıyorken hayret direnç gösterebilmen huzursuz bağdaşıklığa beyhude neden çünkü his soykırımı adı e biraz nüktedan. 🎧 Wherever i may roam

Kendini de birlikte götürmüş 🎧

• "Sokrates'e birinin yolculuklarla hemen hemen hiç değişmediğini söylemişler. "Eminim ki, kendini de birlikte götürmüştür" diye yanıtlamış Sokrates."¹ Yoksa madem hepimize bu cihanda bir yer, olmayan o yerde buluşacağızdır gibi, nereye kadar gideceğiz ya da duracağız çünkü yo lun sonunda bir yerde mutlaka toplanacağızdır. Ama değil mi ki oraya da aidiyet hissedemeyiz oradan da gidesimiz gelir orayı da kalabalık yaptık çünkü, orası da bir yer'leşti, resmiyet kazandı. Olur bu. Hep oldu. Buna direnmeyelim elbirliği edelim tamam kabul ama cihansız olup bir yerde de buluşmayalım lütfen. Kendilerimizi geride bırakabilir miyiz? Bu böyle herkesin kendine ait müstakil cihansızlığı olarak devam etse olmaz mı? Tamam kendini cihansız hissedenler güruhu olarak varlığınızın saptanmış olmasına hayır hiç asla lafım yok fakat sayınızın artmasından bir miktar rahatsızlık duyuyor olmam cihansızlığımı benciliyorsa, rahatsızım, müstakil cihansız olayım istiyorum, cihansızlıkla...

Yol

Bir film sahnesi bazen düşündürüyor insanı. Olmak istediğimiz yerler var. Olması istenilenler sürüncemede. -yıllardır aynı bak. Pencerelerden dışarıları izliyorum hep. Yollar dağlar, ağaçlar var. Birileri yürüyor. Gün dönüyor. Yere bişey düşürüyor biri, arabasının farı yanmıyor diğerinin, geçen biri çöp kovasına çarptı, yitti sonra gün. Akşam oldu. Sokak lambaları yanıveriyor gün yitince. Kemikleri sızlıyor mezardakinin, ısınmıyor, aydınlamıyor hiçbir mezarlığın içi, soğuk bu aralar; karşı evin bacası tütüyor, güneş gelir birazdan, çok az ama işi başından aşkın.-yazgısına sarılmış uçuyor son kuş. .. Meşhur bir hikaye var onu bilirsiniz.-yol hikayesi.Yolculukta tanırmışsın insanı. İçe gidileni kastetmediler ondan şüphesiz, kanla, başla, ayakla yürülüneni diyorlar. Olsun yine de ne kadar tanıyabilirsin ki bir insanı, öyle hemen tanınılabiliniyor mu. -sen de herkes gibiymişsin- Başka olmak için uğraşılabilinirmiş gibi. Dönüp durup yaşıyoruz hepimiz. Dönüyor filmler, toparlanıp gidiyoruz, ...

tüm bu oluş

| Niye ve şimdi bunun sırası mı bilmem fakat bir yerden düşmek isteseydim bu muhtemelen evrenin kenarı olurdu. Niye düşmek isterdim bilmiyorum. Evrenin ama mevzuyla kendisini ilişkilendirmesi bi hayli zor. Bir kenarı Stephan Hawking'e göre bile yok. Artık son kanıya göre evren sınırsız ama sonlu. Bir gün yok olacak ama üzgünüm canım kendim bir kenarı yok. :') Başlangıcıysa biraz kaoslu şaibeli entrikalı türk dizileri gibi süzüm süzüm süzülüyor. Evren ve ona oturtmak istediğim muhtemel tanımlar konusunda kafam evet biraz karışık. Gaz ve toz bulutlarını tenzih ederiz ama kim bu gaz ve toz bulutları. Khaos'un oğulları?. O zaman adları Gasos ve Tosos olmaz mıydı. Gasos ve Tosos diye yedi bölümlük mini dizi yazmamı isteseydi Netflix. -istemedi. Konumuz bu değil. Belli ki esaslı bir gazdan ve hatırı sayılır bir tozdan bahsediyorlar. Biz de anıyoruz. Mitolojide geçmemesi ya da bizim bir şekilde de olsa mitolojide yaşamadığımız gerçeğiyle birlikte biraz geçenlerde James Webb'in...

Vincent Van Gogh

Bundan bir-iki hafta kadar önce öyle dururken, yine okunacak ve yapılacak tonlarca şey varken, Loving Vincent'i izledim. Loving Vincent, Afiş Loving Vincent (Vincent’ı Sevmek), 2017 yapımı bir drama. Bu biyografik dramayı Van Gogh üzerine yapılmış diğer filmlerden farklı kılan, filmin 65.000 karesinin her birinin 100 ressam tarafından kanvas üzerine yeniden çizilerek yapılmış, yağlı boya çizimlerinden oluşturulması. Loving Vincent, 2017 Filmde V. Van Gogh'un ölümünden sonrası işlenmiş.  Gerçekten ihtihar mı etti yoksa bu bir cinayet miydi, gibi sorular çerçevesinde ilerliyor film. Adeta Van Gogh'un resimlerinin hareketlendirilmiş hali. Muazzam bir emek. film hakkında   En son buna benzer The House diye bir dizi/film izlemiştim. O da stop-motion tekniğiyle keçeden yapılmış canlıları hareket ettirilerek çekilmişti. Bu işi bu resim karelerinin her birini yeniden çizerek yaptıklarını göz önünde bulundurarak, Loving Vincent filmindeki emeği biraz olsun gözünüzde canladırab...