Ayaklarımı duvara dikip, daha kıçımın üzerine nasıl oturulur bilmediğim, saçlarımı ellerimle kesip kör makaslarla kâkül yaptığım ve gözümün dengi her şeye aşık olduğum kronik çağ. Dediler evet zamanlama hatası, dediler evet, yanlış tuş, diyorlar evet yanılsama, desinler evet. Bir gün oturdum da aşklarımı günlüğe yazarken, kaç oğlana âşık olduğumu şöyle bi düşündüm. Hıhı şahıslarına sayfa kalmayacak, şiir yazılamayacak kadar. O an meselemin bu olmadığına iddiaya girdi herkes, kabulleştik, buluştuk, beş kahve söyledik biri çok sertti, dediler hep bir ağızdan olmaz böyle, bir iki önemli şey yaz şu günlüğe;“Irak’ın Amerika tarafından işgali, 2003” yaş on iki, filhakika düşeş cidden, yek dü? En güzeli cahar.
Ama tutturamıyorum kimseyi memnun etmek mümkün değil bilirsiniz, hayat kumar masasındaki pokerfacelilerle dolu bi çüreğen. Hiç kimseler de memnun olmasın. Dedim yazma günlüğe böyle şeyler. Dedim kaldır şu günlüğü at. Tam beş yıl yazdıktan sonra, neden hiç içim acımadı acaba en sonki vedalaşmamızda mahallede çöpte biri falan bulur, durup dururken okur diye tüm sayfaları tek tek yırtıp atarken. Acımadı. Acımazdı. İnsan çöpe attıklarıyla güçlenirdi. Eski dizin. Geri dönüşüp gelsinler diye vardı insan? Geri dönüşüp gelirdi çünkü anılar. Gitmez miydi yoksa? Ya geri dönüşüm de yalansa? I ı mevzu oğlanlar değildi elbet. Mevzu dünyanın dönüyor olmasıyla başlıyor tam olarak.
yazının akıl seyri için sıradaki bu parçayı kendime armağan ediyorum.
Yok ama olmadı böyle daha da geçmişe gidelim.
Tarihteki en eski ilk yazılı kaynağa. burayı böylece kucaklayıp, yazmanın kökenine. Dönsün bakalım dünya.
Yepisyeni bulgulara göre, her an değişebilir ama bu bulgular, bulunmak istenmeyebilirler bile, şarkıyı dinliyor musun hala, dinle. İyiydik böyle ama ne işimiz var şimdi geçmişte, ne kadar geçmiş, nasıl geçmiş iyi mi bilirdik. Bileceğiz şimdi.
/Yedi bin beş yüz yıllık. Ne?
-Tartaria Tabletleri¹
 |
Tartaria Tabletleri |
Romanya’nın Tartaria kentinde bulunduğu için adı bu tabletlerin. Sanılanın akisine belki de eski insanlar sadece Mezopotamya’da yaşamıyordu. Ya da Avrupa, Nil üzerinden diğer götürdükleri tüm tarihi eserler gibi bu tabletleri de kaçırmış olabilir mi? olabilir bu Avrupa’nın karındeşiciliğini bağlar.bağlasın.çünkü gel gelelim, birileri ha antik Mısır’da ha antik Avrupa’da yazalım deyivermişler.iyi halt etmişler.kızıyoruz evet birisert. Yazmasaydık çünkü olurmuyduk böyle.
¹Tărtăria tabletleri, 1961'de Romanya'nın Tărtăria köyünün Neolitik kazı alanında bulunan üç kil tablettir. Tabletlerin yaşının belirlenmesi, karbon yaş hesaplamasının yapılamamasından ve stratigrafisinin belirsiz olmasından dolayı çok zordur. Birkaç bilim adamı tabletlerin MÖ 5300'den kaldığını düşünmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder