
Gırgır Ali'nin Çarşaf'ı vardı bildiniz mi? Gırgır Ali'yi bilmelisiniz. 1977, Şerif Gören filmi. -İstasyon. Adına şiir yazılacak film.

Gırgır Ali işte Cüneyt Arkın. İstasyon evet en sevdiğim film olabilir şu an karar verdim. Çarşaf da Ali'nin köpeği. Dostu, en yakını.
Hikâye şöyle. Gırgır Ali namussuz, eşkıya, ırz düşmanı, Yasemin'i kaçıracak, anlaşma bu, kiralık. Metre başınana da para alacak haydutlardan, kaçırdığı kadının boyunun metresi. Kadın Yasemin. Kaçırmasını isterler, Gırgır Ali'den Yasemin'i. Yasemin biraz şımarık. Zengin şarkıcı. Önce bi afallar. Sonra onları izlemeye doyamayız o evin içinde. Gırgır Ali’ye aşık olur Yasemin malum, Stokholm sendromu. La Casa De Papel dizisinde de olmuştu ya, kadının adı Stokholm kaldı. Stokholm malum, İsveç'in başkenti. Sendromu malum, rehin tutulan kadının banka soyguncusuna aşık olması durumu.
İşte Yasemin de Gırgır Ali'ye öyle aşık. Gitmeli mi gitmemeli mi. Gerçek ne tam olarak, yaşadığı mı Gırgır Ali mi?
Öyle anlaşılabilir.
Filmin alt metni ise alengirli. Şuradaki diyalog da anlatıyor Ali mevzuyu. Gırgır Ali'yi tanıyorsunuz. Onu gırgıra itenleri görüyorsunuz. Onu suça, pisliğe çeken temel nedenlerin, onun içindeki iyiyi öldürmediğini fark ediyorsunuz. Küçükken ekmek çaldığı için girmiş Ali ilkin ıslah evine. Sonra çıkamamış. Olmamış. O bataktan asla kurtulamamış. İçine çekmiş o kaos, o namussuz çağ onu. Ayak uydurmaktan başka seçeneği olmayan küçük bir çocukmuş Ali. Birilerinin üzerine basarak zenginler daha zengin olsun diye, yok edilmiş bir çocuk.
Ekmek çalan kötü. Bakma. Ekmek çalmak kötü. Ekmek vermemek değil. Neydi o şarkı.Buraya onu koy.
•
Yorumlar
Yorum Gönder