Gerçekliğimi de yitirmek üzereyim. Hayal kahramanı da değilim. Hiç bi süper gücüm yok. Hiç öyle yetiştirilmedim. En büyük yeteneğim, tek elle bisiklet sürmek. Onu da unuttum şimdilerde. Binersem düşerim. Kahramanlık vasıfları barındırmadım hiç. Öyle sıradan, tekdüze, iki lafın belini kırmalık hayatım var. Hiç olmadığım kadar boşluktayım belki. Arafta. Arada? Holde? Mutfakta? Burasıysa gerçek yaşamla ne kadar ilintili, kavrayamıyorum. Bu izlediğim Kore dizisi ne çok aklımı karıştırdı durup dururken. Hâlbuki çubukla nooddle yemeye çalışmaktan ibaretti benim uzakdoğu sevgim.
![]() |
W: Two Worlds |
Neden şimdi, aslında yok muyum diye düşünüyorum. Tüm bu her şey bir yanılsama mı? Rüya mı yoksa.
Birinin çizdiği webtoon muyuz belki? Anime? Karikatür? Çizgi roman? Güzel parmakların yazdığı bi roman mıyız? Bir şiir. Hangi kurşunun izleriyiz. Mürekkebin.?
-Paralel evrendeyiz, birbirine paralel iki evren.
Nasıl mümkün sahi. Onca paralel durmuş da insan, görememiş birbirini. Kaç kişiye paralel duruyoruz sabahtan akşama. Kaçımız kendi doğrusunda sadece gidiyor. Kaçımız bi yerlerde kesişiyor. Kaçımız sonsuza gidiyoruz. Kaçımız durduk. Ne çok isterdim sahi o kapıdan geçmek. Karşıdan kendime bakmak. Ne yaptım. Nasıl bilirdim beni.
Ellerimle Interstellar filmindeki gibi dokunsam kitaplığın arkasından şeffaf duvara o paralel evrende, baksam masada yazı yazan bana neyi değiştirirdim, her şey tam olarak olması gerektiği gibi mi?

•
•
•
Yorumlar
Yorum Gönder