Ürkütücü. Çarpıcı. Tuhaf.
Paralel evren keçe canlıları.jsjs
Film animasyon aslında, hatta stop-motion tekniğiyle çekilmiş. Bu teknikle ben de bi klip çekmiştim, Adobe Flash programında. Ama tabii ben keçeden türleri hareket ettirerek çekmedim klibi. Her sahneyi çizip, art arda oynatınca işte stop motion oluyor.sjjs Duraklı çekim. Çektiğim klibin müziği de şeydi Hande Yener- Kırmızı.jsjs sana kırmızı çok yakışıyor bölümünde adamın kafası kırmızı oluyordu.shsjs
Ay hiç unutamıyorum, Ayşegül'dü sanırım, Sinan Özen'in Kulağımdan Öp Beni şarkısına çekmişti. Ekranda kadın belirip adamın kulağından öpüyordu sjsjh gerçi orada bi miktar hata yaptığı için, tam öpme sayılmaz adamın üzerine düşme de diyebiliriz gibi. sjsjs
O kadar gırgır yaptım da şimdi animasyonun komediyle alakası yok. Ekrana sürekli random atıyorsunuz hshs tamam kara komedi diyelim.
İşte o hesap ilk bi ekranda keçe suratları görünce gülesiniz gelmiyor değil tamam, ama filmin içinde farklı zaman ve türlerde geçen üç hikâye anlatıldığı için, bir buçuk saatlik bu filmde üç hikaye izliyorsunuz. O yüzden gülme faslı çok kısa sürüyor. Birbirinden türler olarak farklı ama "Ev" teması çerçevesinde süreleri otuzar dakika olan bu üç animasyon çabuk bittiği için öyle kalakalıyorsunuz. Film diyorum ama dizi kategorisinde. Dizi denmesinin sebebi de sanırım, içerikte üç animasyon olması.
Tamam üç animasyon var onda anlaştık lanet. shshs
Bana aslında Vivarium(2019) isimli filmi hatırlattı. O da ne fena ürkütücüydü. Onunla ilgili bi şeyler de yazmıştım bloga. O da algıladığımız ev ve aile kavramlarına eleştiri niteliğindeydi. Bu animasyon da o minvalde. Net varoluşçu bir eleştiri. O kadar geyik yaptım ama bu ürkütücü bi hikaye.
Imdb: 6,9/10
Yıl: 2022 / taze
Tür: Animasyon/ Komedi/ Dram
Filmde evle ilgili endişelere odaklanılmış. İlk hikaye 1800'lü yıllarda geçiyor. Babaları ölünce karı koca ve iki çocuğuyla düzenlerini bırakıp adeta arsanıza cillop gibi ev yapalım diyen sahtekâr müteahhitin lafıyla evini ve dolayısıyla hayatını değiştiren ailenin hikayesi anlatılıyor.
İkinci animasyon da çağımıza geliyoruz fakat tür bu bölümde fareler. Ev yapıp onarıp satmaya çalışan emlakçı bi fare ile karşılaşıyoruz. Çok değişik hisler barındırdı bu bölüm. Kime kızmam ne hissetmem gerektiğini şaşırdım. Sonu fecaat.
En son bölümde de tür Kedi. Eviniz yok olmakta bile olsa terk etmez miydiniz?
Bu ev sahibi olma meselesi, bizim ülkede çok kutsal, bunu biliyoruz. Çünkü ömrünce çalışman, ömrünü bu uğurda harcaman falan gerekiyor ev sahibi olmak için. Tabii değerli olacak, boru mu, kaç yıl kredi ödenmiş. Yurt dışında da durum anladığım kadarıyla bundan farksız değil, aksine zannediyorum, evin içinde kök salmaktan falan korkuyorlar.Evin bir parçası gibi duvara, çatıya, döşemeye falan kaynaşmaktan.
Öyle mi ama sahi. Ev çağımızda barınma ihtiyacından öte inanılmaz bir kendini gösterme, pazarlanılan olma, hayatı hapsettiğimiz bir hapishaneye mi dönüşme emareleri gösteriyor. Bu anlaşılan senaristleri, film yapımcılarını ve yönetmenleri epey etkileyen bir durum.
•
•
Yorumlar
Yorum Gönder